Skip to content

Çeşitli Sektörlerde Dijital Dönüşüm

Çeşitli Sektörlerde Dijital Dönüşüm

Günümüz artan teknolojisiyle beraber dijital dönüşüm; ister kamu sektörü, ister üniversiteler ister sanayi kuruluşları olsun, girişimciler ve yatırımcılar arasındaki ortak paydalar arasındaki yerini almıştır. Uygulama yöntemleri her ne kadar farklı olsa da 3 kolun da esas amaçları değişen dünyaya ayak uydurmak ve ulaşılabilirliği kolaylaştırmaktır. Bu yazımızda 3 sektörün de geleceğe yaptıkları yatırımları ayrı ayrı inceledik:

Kamu Sektörü

Kamu sektörü dijital dönüşümü öncelikle insanlara ulaşmak ve kendini duyurmak için kullanmalıdır. Günümüzde yaklaşık 50 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunuyor ki; bu da aslında kurumların hangi mecralarda kendini göstermesi gerektirdiğini gözler önüne seriyor. Televizyon ve radyo gibi kitle iletişim araçlarında gösterilen kamu spotları günde 12 milyon tekil kullanıcı sayısına erişen YouTube’un önderlik ettiği video içerik paylaşım platformlarından kitlelere ulaştırılabilir. Örneğin gereksiz antibiyotik kullanımının zararlarını anlatan video, bu strateji ile daha fazla vatandaşa erişim sağlayıp daha başarılı bir sonuç elde edebilirdi.

E-devlet, e-nabız ve Resmi Gazete gibi girişimler, kamu sektörünün dijitalleşmesi için atılan başarılı adımlara örnektir.

Üniversiteler

Üniversiteler
Üniversiteler

Üniversitelerde eğitimdeki dijitalleşmenin daha da fazla gündeme getirilmesi gerekiyor. Piyasalara baktığımızda ciddi bir İK açığı olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin dijital odaklı yeni bölümler açarak dijital dönüşüme destek olacak, bu işin eğitimini almış ve öneminin farkında olan bireyler yetiştirmesi gerek. Ancak, dijitalleştirme ve dijital stratejiler ülkemizde şu an için sadece ders içeriğinin dijitalleştirilmesi ve çevrimiçi olarak sunularak eğitim modüllerine erişimin açılması ile sınırlı. Dijitalleştirme stratejilerinin akıllı tahta kullanımından biraz daha geniş kapsamda düşünülmesi gerekiyor. Üniversiteler, bağımsız kurumlar olmaktan ziyade dijital bir ekosistem içinde aktif katılımcı olarak düzeni değiştirmelidir. Böylece üniversiteler geleceği birlikte oluşturmaya yardımcı olabilir ve hayata geçirilen yeni teorilerin ve teknolojilerin savunuculuğunu yapabilirler.

Sanayi ve Endüstri

Sanayi alanına geldiğimizde de endüstri 4.0 ile karşılaşıyoruz. Dijitalleşmeyi endüstrideki gelişmelerden bağımsız düşünen firmalar yakın gelecekte maalesef yok olmaya mahkumdurlar. Bakın az önce bahsettiğim büyük veri burada yine karşımıza çıkıyor. Büyük veride depolanan bilgiler sayesinde tüketicilerin ihtiyaç duydukları ürün çeşidi ve miktarıyla ilgili nokta atışı saptamalar yapmak oldukça kolay. Böylece üreticiler geçmişte olduğu gibi hesapsız değil, talebin oluşturduğu arz eğrisine göre üretim yapabilirler. Hurda olacak her türlü fazla üretim, stok maliyetleri de dahil olmak üzere milli servettir. Bunların da ötesinde firmalar sanayide ürettiği ürünleri pazarlamak için elbette dijital pazarlamayı kullanmalıdır. Amazon, Alibaba gibi e-ticaret devleri ile dijital pazarlama sayesinde de ‘global pazarlama’ sloganıyla deniz aşırı ülkelere ürün satışı yapar hale gelebilirler.