Sanal Gerçeklik / Virtual Reality – VR
Sanal gerçeklik, aslında adı üstünde kendimizi aslında hiç var olmayan sanal bir dünyanın içinde hissettiren birtakım araçlar bütünü! Tahmin ettiğiniz gibi temelinde akıllı telefonların ve tabletlerin yanı sıra yeni nesil sanal gerçeklik gözlükleri var. Ancak bu gözlükler bizlere şimdilik sadece başka bir sanal dünyayı gösterme, seslerini duyurabilme ve sanal nesneleri hareket ettirebilme özelliği sunuyor. Mutlaka denemişsinizdir; örneğin ben VR gözlükler ilk popüler olmaya başladığı yıllarda Roller Coaster oynamış, ikinci dakikanın sonunda kendimi yerde bulmuştum, bu en azından benim için VR gözlüğün başarılı olduğunu kanıtlamaya yetti. 🙂
Artırılmış Gerçeklik / Augmented Reality – AR
Artırılmış gerçeklik ise sanal gerçeklikten biraz daha “gerçek”. Yani fani dünyadan kopmadan dijital dünya ile etkileşim kurmamıza imkan tanıyor.
En yakın örneğini Pokemon Go oyunundan hatırlayın. “Pokemon Go mu? Ne o, ben hiç oynamadım ki…” demeyin, oynadınız biliyoruz 🙂 Hepimiz 2016 yazında telefonlarımıza kilitlendik, gerçek olan “yaşam alanlarımızda” kamerayı kullanarak sanal Pikachu’yu, Charmander’ı ve Jigglypuff’ı aradık.
Bir örnek de IKEA’dan verelim, “Ikea Place” uygulamasıyla mağazadan aldığınız ürünlerin sanal görüntülerini yine kamerayı kullanarak ev ve ofislerimizde nasıl dizayn edebileceğimizi görmemize yardımcı oldu.
Aslında AR teknolojisinin ilk kullanım alanı savaş uçaklarıydı. Pilotların kaskına takılan ekranlar sayesinde pilotlar gözünü hedeften ayırmadan tüm kritik bilgilere ulaşabiliyorlardı. Bu kasklar ağır, hacimli ve pahalı olduğu için uzun süre başka alanlarda kullanılamadı.
Son 10, bilemediniz 15 yıllık teknolojik gelişmeleri göz önüne aldığımızda arada uçurum var! Algılayıcılar ve bilgisayarlar o kadar küçüldüler ki, artık bu cihazlar giyilebilir hala geldiler. Bunun ilk örneği arama motoru devi Google’ın ürettiği “Google Glass”. Bu gözlüklerden beklenti öyle büyük ki, gelecekte akıllı telefonların yerini alarak veya onlara eşlik ederek yeni bir bilişim devrimi başlatacağı ve geleceğin insan — bilgisayar etkileşiminin bu gözlükler üzerinde olacağı düşünülüyor.
Sanal Gerçeklik (VR) ile Artırılmış Gerçeklik (AR) Arasındaki Farklar
Aslında belki de tek ortak noktaları bizim “gerçeklik” algımızı değiştirmek olan sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik arasındaki farklar, kullanıcılar tarafından tam olarak hala bilinmiyor. Şimdi basitçe birkaç maddede açıklamaya çalışalım:
- Farkı daha net anlamak adına bu teknolojileri sunan donanımlara bakabiliriz. Bildiğiniz gibi bu iki teknolojinin de omurga donanımları: gözlükleri. Sanal gerçeklik gözlükleri kullanıcının fiziksel dünya ile bağlantısını keserek tamamen bilgisayar ortamında oluşturulmuş bir görüntü sunuyor. Bunu yaparken gerçek dünyanın sadece konum ve yön gibi unsurlarından yararlanıyor. Ama artırılmış gerçeklik öyle mi? Fiziksel dünyadaki çevre ve cisimler ile etkileşim kuruyor, örneğin; yeni alacağınız bir halının mobilyalarınızla nasıl bir uyum sağlayacağını artırılmış gerçeklik vasıtasıyla oluşturulan görsel sayesinde görebiliyorsunuz. Gerçek dünyanın üzerine sanal bir katman daha ekleyerek onu zenginleştiriyorsunuz başka bir deyişle!
- Yani artırılmış gerçeklikte, gerçek dünyaya dokunmaya devam ediyorsunuz. Sanal gerçeklikte, gerçek hayattan koparak tamamen simüle edilmiş ve yeniden oluşturulmuş, gerçekte var olmayan bir sanal dünyada yaşarsınız.
- Artırılmış gerçeklik uygulamalarını herhangi bir mobil uygulama kullanır gibi, fotoğraf çeker gibi kullanabilirken, sanal gerçeklik uygulamaları 360 derece görüş alanınızı kontrol edeceği ve duyduklarınızı etkileyebileceği bir gözlüğe ihtiyaç duyar.
- Artırılmış gerçekliğin daha de teknolojik haline “Karma Gerçeklik” (Mixed Reality) deniliyor. Microsoft’un karma gerçeklik gözlüğü Holo Lens, Google’ın artırılmış gerçeklik gözlüğü olan Google Glass’a göre daha gelişmiş niteliklere sahip.
Tüm dünyada bilim insanları ve mühendisler sanal gerçeklik ile artırılmış gerçeklik alanlarında hayal edilen teknolojiye ulaşmak için son sürat çalışmaya devam ediyorlar. Gelecekte eğitim, sağlık, otomotiv, endüstriyel üretim, savunma, eğlence ve aklımıza gelemeyecek birçok sektörde hayatımızı kolaylaştıran ve zenginleştiren yeni çözümler üretiyorlar. Bu projede son 5 yıl içerisinde öne çıkan uluslararası şirketler arasında Google, Facebook/Oculus, Microsoft, Intel, Magic Leap ve Nvidia gibi teknoloji devlerinin yanı sıra bu alanlarda yazılım ve donanım ürünleri geliştirmek üzere kurulan birçok yeni şirket, birçok üniversite ve araştırma grubu da bulunuyor.
Sanal Gerçeklik Projeleri
SURGEVRY: Sanal olarak cerrahi müdahale yapmaya olanak sağlıyor. Haliyle genellikle tıp fakültesi mezunlarının ilgisini çeken başarılı bir proje. Uygulamayla ilgili bir video mevcut ancak kendim de pek izleyemediğimden burada paylaşmıyorum, meraklısı için buraya link bırakıyorum. 🙂
The Night Cafe: “Ressam Vincent Van Gogh’un gözünden dünya nasıl görünürdü?” sorusunun üç boyutlu yanıtını almak için geliştirilen, sanatçının tablolarından biriyle aynı adı taşıyan proje.
DRIFT: Bugüne kadar geliştirilmiş ilk ve tek kurşun simülasyonu olan DRIFT, atılan bir kurşunun yolculuğunu sanal gerçeklikle gösteren proje.
Land Rover Discovery Sport: Land Rover markasının henüz galeride bulunmayan Discovery Sport modelinin lansmanını yaptığı proje.
Artırılmış Gerçeklik Projeleri
Volkswagen Beetle: Volkswagen’in artırılmış gerçeklik ‘billboard’larında Beetle’ın yeni modelini tanıttığı proje.
Dior 4D Augmented Reality: Madrid’deki Montalban Palas’ın duvarlarında moda ve lüksün devi Dior’un sergilediği o muhteşem gösteri. Buradan izleyebilirsiniz.
Teknoloji şöyle dursun, gerçek duygularınız sanal değil, artırılmış olsun. 🙂 Şimdilik hoşça kalın!